Tataristan Müftüsü 1. Vekili
Valiulla Hazrat YAKUPOV
’Avrasya Ýslam Konseyi’
VI. Toplantýsýnda yapýlacak konuþma metni
5-9 Eylül 2005
Ýstanbul
ÇAÐDAÞ TATARÝSTAN MÜSLÜMANLARININ
MÝLLÝ VE DÝNÝ KÝMLÝÐÝ
Atalarýmýz Bulgarlar Ýslam’ý ile çok eski dönemlerden itibaren
tanýþmýþ bulunmaktadýrlar. Hicri 22 – Yirmi iki (642 – Altý Yüz
Kýrk Ýki) yýlýnda, Arap-Hazar savaþlarýn döneminde, Halifat
ordularý Nijneye Povolijye’ye (yaný Aþaðý Volga Bölgesine)
geçmeyi baþarmýþlardýr. Bu olay, Ýslam’ýn Volga Bölgesine
geçmesi ve yayýlmasý için çok büyük önem taþýmaktadýr ki o
dönemde Orta ve Aþaðý Volga Bölgeleri ayný devlete dahildiler.
Ýþte bu yüzden XVI. (Onaltýncý) yüzyýlýn Tatar bilim adamý
Þarafetdin Müslim’e ait olan eserde, Bulgarlarýn Ýslam’ý
Sahaplar tarafýndan kabul ettikleri ve Bulgarlarýn Tabiin’leri
ve Tabðu-tabiin’lerin olmasý hakkýnda yazýlmaktadýr ve onlarýn
isimleri verilmektedir.
Müslüman olmalarýnýn eski çaðlara dayanmasýný bilmeleri, büyük
bir müminlik tecrübesine sahip olmalarý ve 922 (Dokuz Yüz Yirmi
Ýki) yýlýnda devlet düzeyinde Ýslam’ý gönüllü olarak kabul
etmeleri asýrlarca müslüman olan Tatarlarýn mantalitesini
etkilemiþtir ve bu husus burada yayýlan Ýslam’ýn özelliðini de
etkilemiþ olmakla beraber saf normlara ve þariat ideallerine
yönlenmesine yol açmýþtýr.
Dinlerinin eski zamanlara dayanmasý, bununla ilgli özel bir
kültüre sahip olmasý, asra-saadet’ten alýnmýþ olan masumiyetin
korunmasý herhalde yaþamýþ olduðu soykýrýmlara, yýkýmlara ve
dinine olan baskýlara dayanmasý için halkýmýza güç vermiþtir.
Bölgemizdeki Ýslam dini XIII. (On Üçüncü) yüzyýlýndaki Tatar-Mogollarýn
istilasýndan sonraki dönemde sadece hayatta kalmayý deðil, daha
da önemlisi, ortak devletleri olan Altýn Urda’nýn
islamizasyonunu gerçekleþtirmeye baþarmýþtýr. Ayný þekilde
halkýmýz, 1552 (Bin Beþ Yüz Elli Ýki) yýlýnda Rus ordularýnýn
Kazan’ý fethetmelerine raðmen, 300 (Üç Yüz) yýl boyunca
dinlerini korumaya baþarmalarý ile beraber, Moskova Prensliðinin
bir Avrupai devlete dönüþmesine büyük katkýda bulunmuþ ve
XIX–XX. (On Dokuzuncu-Yirminci) yüzyýllarý arasýnda Cadidizm
fikirlerine dayalý yüksek kültürü yaratmýþtýr.
Bolþevizmin son yetmiþ yýl içinde gerçekleþtirmiþ olduðu baský,
þuurumuzun müslüman temelini yok edememiþtir. Tatarlarýn
çoðunluðu dünya anlayýþlarýna göre Müslüman kalmayý
baþarmýþlardýr.
Ýslam’ýn yeniden canlanmasýnýn gösterdiði yüksek tempo bunun bir
kanýtýdýr. 1980 (Bin Dokuz Yüz Sekseninci) yýllarýnda tüm
Tataristan’da sadece 18 (On Sekiz) cami varken þu dönemde
sayýlarý binden aþkýndýr.
Ama buna raðmen, maalisef, iç islamizasyon tempolarý düþük
olduðunu kabul etmeliyiz. Cuma namazlarýna katýlanlarýn sayýsý
tüm halkýn ancak %2 (yüzde iki) olduðunu söylemeliyiz. Diðer
namazlara katýlanlarýn sayýsý daha da düþüktür. Böylece, din
adamlarý vaýz için yeni ve çaðdaþ bir yol aramalýdýrlar.
Bçlgemizde ta Sovyet döneminden itibaren orta eðitimin mecburi
olmasý saðlanmýþtý, artý, yüksek eðitime sahip olan insanlarýn
yüzde yüz rakamý yüksektir. Ýmamlarýmýzý çok eleþtiren Tatar
aydýnlarý, vaýzlerinin primitif ve formalite icabý
yapýldýklarýný öne sürmektedirler. Bu yüzden Diyanet
Baþkanlýðýmýz, professyonel müslüman eðitim sisteminin
geliþmesine büyük önem vermektedir. 1998 yýlýnda Tataristan
Cumhuriyeti Diyanet Baþkanlýðýmýzýn kurulmasýndan hemen sonra
Rusya Ýslam Üniversitesi de kurulmuþtu. Sözkonusu üniversitede
yüksek kvalifiyeli uzmanlarýn yetiþtirilmesi öngörülmüþtü.
Diyanet Müdürlüðü ile Rusya Müftüleri Konseyi yaný sýra,
Tataristan Bilimler Akademisini teþkil eden Tarih Enstitüsü de
iþbu üniversitenin diðer kurucusudur. Böylece, ilahiyat ve ilmi
aydýnlarýnýn, din adamlarýnýn modern eðitim alabilmeleri
alanýnda birlikte çalýþmalarý için imkan tanýnmýþtý. Rusya Ýslam
Üniversitesi, Tatar halkýnýn çok önemli olan iki elit
temsilcilerinin iþbirliði alanýna dönüþmüþtür.
Tataristan’da adý geçen üniversite hariç, din adamlarýný
yetiþtiren ve yüksek eðitim veren daha iki medrese, Ýslam Koleji
ve altý orta eðitim medresesi bulunmaktadýr. Söz konusu eðitim
kurumlarý, kendi bilim adamlarýmýz yetiþeceði zamana kadar, yurt
dýþýndan gelen kvalifiyeli þariat hocalarýna ihtiyac
duymaktadýrlar.
Bolþevik inkilabý ile bir ara sona ermiþ olan ama
Cumhuriyetimizde Ýslamýn yeniden canlanmasý ile birlikte Ýslam
geliþmesinin vektörü ve geleceði ile ilgili tartýþmalar tekrar
meydana çýkmýþtýr. Cedidizm’in mirasý hakkýnda da ayný
tartýþmalar yapýlmaktadýr. Kursavi, Marcani, Bigi gibi
geçmiþlerin bilim adamlarýný, Ýslam törenlerinden ve doðalardan
vazgeçmek isteyen reformcular olarak yorumlayan insanlar vardýr.
Bu insanlarýn görüþlerine göre, Ýslam’ýn bir ideolojiye
dönüþtürülmesi, mezhepten vazgeçilmesi, sözde ‘Euroislam’ýn (yani
‘Avrupai Ýslam’ýn) doðuþunu simgelemektedir. Fakat Tatar
Cedid’cilerin çalýþmalarýný bilenler, bunun gerçek olmadýðýný
bilmektedirler. Cedid’çiler, Emperyalizm döneminde Ýslam
ortodoksluðunun gereðini anlamýþlardý ve doðru anlaþmýþ Ýslam’ýn
geleneklerine baðlý kalmanýn en iyi örneðini temsil etmiþ ve
þariat kanunlarýnýn toleranslý potansiyelini bulmuþ ve bu
kanunlarýn daimi aktual olduklarýný söylemiþlerdi. Onlara ait ve
‘Cedidizm’ olarak adlandýrýlan Ýslam anlayýþ modeli, bu günün
globalizasyon þartlarýndaki Ortodoks Ýslamýn yaþama temellerinin
oluþturulmasý için de kullanýlabilmektedir. Çünkü Ýslam ta
öncelerden, dinler ve dillerin karýþmasý þartlarýnda da var
olmaya hazýr olan dünya üstü global bir din olarak ortaya
çýkmýþtý.
Cumhuriyetimizde eþit sayýda hem Ruslarýn hem Tatarlarýn, hem
müslümanlarýn, hem ortodoks hristiyanlarýn yaþamalarýna raðmen,
Sovyetlerin daðýlmasý döneminde sülhü ve dinler arasý
anlayýþlýðýný koruyabilelmemizin sebeplerinden birisi mirasýmýzý
doðru þekilde anlamamýzdýr. Kimse din arasý çatýþmalarýnda
hayatýný kaybetmemiþtir.
Sovyetler Birliðinin daðýlmasýndan sonra ülkemizin sýnýrlarýnýn
açýlmasý, farklý ülkelerden müslüman misyonlerin gelmesine yol
açmýþtýr. Sözkonusu misyonerler, kendi anlayýþlarýna göre
Ýslam’ý öðreten eðitim kuruluþlarýný kurmuþlardýr. Saudi
Arabistan, Pakistan, Türkiye’lý hocalar her biri kendilerine ait
Ýslam görüþünu yaymýþtýr. Zaman geçtikçe, yeterince takipçi
gruplarýný oluþturduklarýnda, aralarýnda tartýþmalar ve bir
birlerini Takfir ile suçlamalar baþmýþtý.
Oluþan dinler arasý rekabetin çerçevesinde herkesin itibarýnýn
düþmesi sebebiyle, buna benzer olaylar, Ýslam’ýn halkýn
gözündeki otoritesini zayýflatmaktadýr.
Tataristan müslümanlarý ortamýnda oluþan ve artan ideolojik ve
teolojik farklýlýklar yüzünden, Tataristan Cumhuriyeti Diyanet
Baþkanlýðýnýn Tüzüðünde, bin yýldan once buralarda kabul edilmiþ
Abu Hanifa mazhabýna yönelik hareket edilmesi gerektiði
belirtilmektedir. Fakat anlayýþlarý farklý olan müslüman
gruplarý arasýnda ortaya çýkan gerilimin azaltýlmasý amacýyla,
uluslararasý müslüman kuruluþlarýn da Ýslam dünyasýndaki farklý
gruplarý birleþtirlmeleri ve düþmanlýðý yok etmeleri için çaba
göstermeleri gerekmektedir. Bu amaca yönelik gerçekleþtirilmesi
gereken ilk adýmlardan birisi, müslüman takviminin tehvit
edilmesidir, ve, buna baðlý olarak, gaet’lerin tüm müslüman
ülkelerinde ayný zaman içinde ayný saatte yapýlmasýdýr.
Rusya ve Tataristan Anayasasýna göre din devletten ayrý
olduðundan, dini kuruluþlarýn bütçeden finansman edilmesi
yasaklanmýþtýr. Professyonel müslüman eðitim sisteminin ve cami
sisteminin ayakta kalabilmeleri için gereken kaynak yapýlan
baðýþlardan oluþmaktadýr. Bu amaçlar için gereken finansman
devlet tarafýndan saðlanmamaktadýr. Bu þartlar altýnda bizler
tüm güçlerimizle, bir müslüman mahalli enstitüsünün oluþabilmesi
için çalýþmalýyýz ve bir caminin etrafýnda oluþan camiyet
üyelerinin sadece caminin masraflarýný karþýlamalarýný deðil
ayný zaman mahalli müslüman birliðinin geliþtirmelerinin, dinin
güçlenmesine yönelik faaliyetlerin beraber
gerçekleþtirmelerinin, gençelere dini eðitim vermelerinin ve
Ýslam için faydalý olan diðer iþlere önem vermelerini
anlatmalýyýz. Mahalli özelliðinin güçlenmesinin sebebi,
demokratik temellere dayalý olmasýdýr. Tüzüðümüze göre, ruhani
mahalledeki tüm mevkiler Diyanet Müdürlüðümüzde olduðu dibi,
seçmelidir. Ýmam hatip ve mutavalliyat konseyi üyeleri genel
toplantýda seçilmektedirler.
Sadece baðýþlar ile hayatta kalabilme imkansýzlýðý, þehirdeki
camiler dükkanlar, kafeler ve diðer para kazandýracak iþ
yerlerini iþletmek zorunda kalmaktadýrlar. Köy bölgesindeki
camiler goþer’ler yardýmýyla geçinmektedirler. Sözkonusu
yöntemler ile finansman kaynaklarýnýn toplanmasý, camilere,
etraflarýnda Kuran kurslarýnýn açýlmasý, gençler için spor
salonlarýn ve video ile bilgisayar merkezlerinin açýlmasý için
bir fýrsat tanýmaktadýr. Bazý camilerde, farklý konular ile
ilgili olan panellerin düzenlenmesi için klüpler kurulmaktadýr.
Böylece, camilerimiz çok fonksiyonel Ýslam merkezlerine
dönüþmekte olup, dagvat yöntemlerini kullanmaktadýrlar. Ýnsanlar
ile yapýlan çalýþmalarýn daha da arttýrýlmasýnýn gereði, Ýslam’a
karþý fobi kampanyasýnýn tüm dnyada yayýlmasýndan
kaynaklanmaktadýr. Ýslam karþýtý olanlarýn, aslýnda taraflarýnca
baþlattýklarý siyasi Ýslam’cýlarýn provokasyon hareketlerini
kullanarak, terrorizm ile gattarlýk çaðrýþýmý Ýslam’a
kazandýrmaya çalýþmaktadýrlar. Rusya gibi çok milletli
bölgelerde yapýlan bu propaganda en negatif sonuçlara sebep
olmaktadýr. Çoðu ebeviyenler çocuklarýný camilere göndermemeyi
tercih etmektedirler. Geçen yüzyýlýn doksanýncý yýllarýna
istinaden, camilerde okuyanlarýn sayýsýnýn azalmaya eðilimi
olmasý görünmektedir. Milletler arasý siyasi Ýslam’ýn aktif
olmasýnýn sebebi konusunda, dine ve teoriye dayalý, açýk bir
anlamýn verilmesini isterdik çünkü siyasi Ýslam’ýn temsilcileri
gençlerimizin bir kýsmýný etkilemektedirler. Bu etki, yasaldýþý
cemaatlerin ve ‘Hizbut Tahir’ partisine dahil olan gruplarýnýn
faaliyet göstermelerinde görünmektedir.
Diðer dini sistemlere ait olan rakiplerimiz, Ýslam’ý itibardan
düþürmek amacýyla, Beslan’da gerçekleþtirilmiþ olan terror
olayýna benzer olaylarý kullanmakta ve Tatar’larý da yanlarýna
çekmeye çalýþmaktadýrlar. Günümüzde, cumhuriyetimizdeki
protestan kliseleri üyelerin sayýsýnýn hemen hemen yarýsýný,
eskiden müslüman olan Tatarlar oluþturmaktadýrlar. Bu çerçevede,
görüþümüze göre, þu an bulunduðumuz ve kýtamýzdaki müslüman
enstitülerinin çalýþmasýnýn birleþtirilmesine katkýda
bulunabilecek Avrasya Ýslam Konseyinin çalýþmalarýný daha da
aktif hale getirmesi gerekmektedir. Yoksa, Konsey daha çok
temsili özelliði taþýmakta olup, faaliyetleri ise bulunduðumuz
gibi toplantýlarýn gerçekleþtirilmesi ile sýnýrlý olmaktadýr, ki
yaþadýðýmýz dönem için yetersiz kalmaktadýr. Ayný zaman,
geeneksel ya da resmi Ýslam’ýn bünyesindeki kuruluþlarýn
yeterince hareketli ve aktif olduklarýný dikkate almadan
geçemeyeceðim. Bu kuruluþlar günün önemli konularýna zamanýnda
tepki verememektedirler ve bu yüzden, dinimizin kendisini daima
savunduðu düþünülmektedir. Bizlerin ve ilk olarak din
adamlarýnýn, Ýslam kaderinin tayin edilmesindeki
sorumluluðumuzun önemini anlamamýz gerekmektedir, ki ancak bu
durumda Ýslam’ýn ilerleyebilmesi için imkan olabilecektir.
Bu yýl cumhuriyetimizin baþkenti olan Kazan’ýn kuruluþ
yýldönümünün 1000. (bininci) yýlý olmasýndan dolayý, 2005 (Ýki
Bin Beþ) yýlý Tataristan müslümanlarý için çok önemlidir. Bu
tarihi kutlamalar çerçevesinde, eskilerde Kazan Kremlini’nde
bulunan ve sonra da yýkýlmýþ olup yeniden inþaa edilen Kul Þarif
Camii’sinin açýlýþ töreni gerçekleþtirilmiþti. Kul Þarif
Camii’si, halkýmýzýn ruhani doðuþunun bir sembolüdür. Camii
açýlýþ töreni etkinliði çerçevesinde gerçekleþtirilen konferans
esnasýnda, farklý ruhani kuruluþlarý temsil eden Tatar din
adamlarý, ilk defa olmak üzere, ayný salonda toplanmýþlardý.
Sözkonusu ruhani kuruluþlar, eskiden tek olan Rusya Müslümanlarý
Diyanet Baþkanlýðýnýn daðýlmasýndan sonra oluþmaktadýrlar. Bu
olayýn, Tatar müslümanlarýn tek bir organizasyon kuruluþ
bünyesinde birleþmesi için önemli bir unsur olabileceðini ümit
edeceðiz.
Dini kültür anahatlarý dersin
devlet orta okullarýn programýna alýnmasý ile ilgili planlarýn
kurulmasýndan Rusya müslüman topluluðunun birleþmesinin önemi
artmaktadýr. Bazýlarýnýn düþüncelerine göre, sözkonusu dersin,
yalnýz tek bir ortodoks hristiyan kültürü hakkýnda olmasý
gerekmektedir. Böylece, bu tek taraflý tutum, doðuþtan müslüman
olan çocuklarýn vaftiz edilmesinin tehlikesini içermekte. Devlet
orta okullarýndaki eðitimin laiklik özelliðine sahip olmasýnýn
korunmasý için müslüman kuruluþlar güçlerini birleþtirmelidirler.
Daha once de söylemiþ olduðum gibi, geçen yüzyýllarýn sonucu,
Volga-Ural Bölgesinde, farklý dinnerin beraber yaþamalarý ve
iþbirliðý kurabilmeleri için gereken tecrübe mevcuttur. Buradaki
müslümanlar ve ortodoks hristiyanlar sürekli dialog içinde
bulunmuþlardýr. XIX–XX. yüzyýlýn arasýnda Tatar din adamlarý ve
ilahiyet alimlerince, çaðdaþ Ýslami dünya anlayýþýný Cedidizm ve
Avrupai Ýslam konsepsiyonlarý þeklinde anlatan çalýþmalar
yazýlmýþtýr. Fakat, on yýllarca gerçekleþtirilmiþ olan ateistik
baskýlarýn sonucu, XX. yüzyýlda yüksek eðitimli ve bilimli Tatar
ilahiyet alimleri kesimi yok olmuþtur. Gereken ilmi ortamýnýn
daha hýzlý oluþturabilinmesi amacýyla, Türkiye Cumhuriyetinde
yayýnlanmakta olan çok ciltli Ýslam Ansiklopesinin Rusça
tercümesinin yapýlmasý çok yararlý olabilecektir. Tercümenin
Rusça’ya yapýlmasý eski Sovyetler Birliði halklarý için de
yararlý olabileceðini düþünüyorum.
Sonuç olarak, teþekkür eder ve bu
çok önemli uluslararasý konferansýn çalýþmalarýnda baþarý
olmasýný dilerim.
|
Апанаевская мечеть — одна из самых старых мечетей г. Казани. По
официальным данным её строительство начато в 1767 году.
В советское время, когда мечеть была закрыта, она сильно
пострадала — были разрушены минарет, михраб, здание мечети
перестроено из двухэтажного в трехэтажное и т.д. После
возвращения мечеть в 1995 году общине мусульман началась очень
сложная реставрация. Сейчас воссозданы купольные залы мечети,
восстановлены внутренние стены для установки минарета, часть
минарета, крыша и др. Однако для полного восстановления храма не
хватает финансовых средств.
Уважаемые друзья! Обращаемся к Вам с просьбой по возможности
оказать помощь в восстановлении храма. Будем молитвенно
благодарны за любое пожертвование, за любую лепту. Молим Аллаха,
чтобы Ваши милостыни стали садакаи-джарией, т.е. давали бы вам
пользу и духовную радость все те века, что будет служить Исламу
наш восстанавливаемый храм.
Пожертвования просим направлять или по адресу мечети:
420022, г. Казань, ул. К. Насыри, 27, или на наш расчетный счёт:
Мусульманская община при Апанаевской мечети
ИНН 1659007433 КПП 165501001 ОКПО 27824309
Банковские реквизиты р/с № 40703810300000000035 в АКБ «БТА-Казань»
(ОАО) г. Казани,
к/с банка 30101810900000000798 БИК банка 049205798
|
|